Karaman'da "Kanser" Konulu Konferans
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Yürüyüş ile Sağlık Kültür ve Etik Öğrenci Toplulukları tarafından ‘Kanser’ konulu konferans düzenlendi.
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesinde (KMÜ) Yürüyüş ile Sağlık Kültür ve Etik Öğrenci Toplulukları tarafından ‘Kanser’ konulu konferans düzenlendi.
‘Kanserden nasıl korunacağız’ ve ‘kanser olmam deme’ konularının işlendiği konferansta ilk olarak KMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Fakültesi son sınıf öğrencisi Nezahat Yılmaz söz aldı.
“Dünyada kanserde ilk sırayı akciğer kanseri alıyor”
Kanseri dünü ve gelecekteki yeri ile değerlendiren Yılmaz, “Kanser, hücrelerin kontrolsüz dağılması ve bazı genlerin mutasyona uğraması sonucu meydana gelmekte, dünyada kanserde ilk sırayı akciğer kanseri almaktadır. Sigara tüm kanser çeşitlerini tetikleyerek kansorejen etki yapmaktadır. Elektromanyetik kirlenme ile de kanser tetikleniyor, bu yüzden baz istasyonları insanlardan uzak yerlere kurulmalıdır. Cinsiyet, yaş, ırk, aile alt faktörleri önemlidir. Kanserin önlenebilirliği mümkün fakat erken teşhis çok önemlidir. Kanserde tedavi yöntemleri cerrahi kemoterapi ve ışındır.” dedi.
“Meme kanserinde erken tanı çok önemli”
KMÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Fakültesi son sınıf öğrencisi Müverra Arısoy ise meme kanseri konusuna değinerek, “Meme kanseri, süt kanallarında hücrenin kontrolsüz çoğalmasıdır. Meme kanseri kadınlarda çok yaygın fakat erkeklerde de ender görülen bir türdür. 40 yaş üzeri kadınlarda daha çok görülen bu kanser çeşidinde memede şişlik, kızarıklık, meme başında kan görülmesi en önemli belirtiler arasındadır. Meme kanserinde erken tanı çok önemlidir ve kadınlar kendileri evde her ay elle muayene yapmalıdır. Klinik meme muayenesi ise yılda bir kez mutlaka hekim tarafından yapılmalıdır. Tanıda en değerli yöntem ise mamografidir.” şeklinde konuştu.
“KETEM; kanser erken teşhis tarama ve eğitim merkezidir”
Konferansın devamında söz alan Sağlıklı Hayat Merkezi Sorumlu Hekimi Dr. Fatma Ergün, “KETEM; kanser erken teşhis tarama ve eğitim merkezidir. Erken teşhis hayat kurtarır prensibiyle yola çıkarak meme, rahim ağzı ve kolorektal kanserler ile ilgili tarama programları yürütmektedir. KETEM’lerin en önemli amacı toplumda kanser konusunda farkındalık yaratmak, yüz yüze eğitimlerle kişileri korunma yöntemleri, tarama programları hakkında bilgilendirmektir.” diyerek sözlerine başladı.
Dr. Ergün konuşmasını şöyle sürdürdü: “Meme dokusunda orantısız artış yüzünden kanserle karşılaşılma ihtimali çok yüksek ve artık bu hastalık yüzünden her sekiz-on kadından biri hayatını kaybedebiliyor. Birinci derece yakınlarda varsa risk faktörü çok yüksek. Bu yüzden kaliteli yaşam elde etmenin en önemli yolu erken teşhis; mamografi, klinik muayene ve kendi kendine elle muayene yöntemleridir. Elle muayenede en ufak bir değişiklik kişi tarafından fark
edilebilir. Gözle, elle, yatarak ve ayakta muayene yapılabilir. Koltuk altı lenf dokularının muayenesi ihmal edilmemelidir. Rahim ağzı kanseri ise kadın üreme kanalında oluşan bir kanserdir. Yüzde 80’i gelişmiş ülkelerde görülür ve cinsel ilişki ile geçer. Rahim ağzı kanseri bazen hiç belirti vermeyebilir. 30-65 yaş arası kadınlar rahim ağzı kanseri için PAP SMEAR testini kontrol amaçlı yaptırmalıdır.”
"Egzersiz yapmak kanser riskini yüzde 40 oranında azaltır"
Son olarak söz alan Sağlıklı Hayat Merkezi Fizyoterapisti Paşa Nur Dura da fiziksel aktivitelerin faydalarından bahsederek şunları söyledi: “Günlük yaşam içersinde yaptığımız aktivite çok önemlidir. Egzersiz yapmak kanser riskini yüzde 40 oranında azaltıyor. Sedanter yaşam, yani düzensiz fiziksel aktivitenin olduğu ya da fiziksel aktivitenin olmadığı bir yaşam tarzı insanın gen yapısıyla uyumsuzdur ve kanser riskini artırıyor. Bağışıklık çöktüğü zaman hastalıklara kolay yakalanırız ve bunu engellemek gerekiyor. Özellikle karın bölgesindeki yağlanma ile kilo alımı meme ve prostat kanseri riskini artırır. Yağ dokusu arttıkça hücre artışı yaşanır. Halk olarak kabızlığın sık yaşanmasının nedeni sedanter yaşamdan kaynaklanır. Bütün bu sorunları yaşamamak için aerobik, esneklik, kuvvetlendirme ve dayanıklılık egzersizleri yapılmalı ve günde 10 bin atım atılmalıdır.”
Konferans plaket takdiminin ardından sona erdi
HABERE YORUM KAT