Vali Yılmaz Şimşek, müzenin girişinde sergilenen yazıtın açılışında yaptığı konuşmada, yaklaşık 2800 yıllık geç Hitit dönemine ait Bolkar Maden Yazıtı'nın replikasını müzede sergilediklerini söyledi.

Yazıtın, Ulukışla ilçesi Maden köyü yakınlarında yaklaşık 1500 metre rakımda kaya üzerinde bulunduğunu belirten Şimşek, "Kayayı buraya getiremeyeceğimiz için bu yazıtın bir kopyasını mermer üzerine yazdırarak müzede sergilenmesini sağladık, vatandaşlarımızla buluşturduk. İnşallah bundan sonra da ilimizdeki tarihi zenginlikleri gün yüzüne çıkarıp marka şehir projemiz kapsamında vatandaşlarımızın ziyaretine açmayı sürdüreceğiz." ifadesini kullandı.

Vali Şimşek, Göllüdağ'da 1933 yılında bulunan ve kentte müze olmaması nedeniyle yıllarca Kayseri'de sergilenen geç Hitit dönemine ait 2800 yıllık "Çift Aslan" heykelinin de geçen yıl Niğde Müzesine kazandırıldığını aktardı.

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili İsmail Tecimer de yazıtın o dönemde altın ve gümüş maden yataklarını gösteren belge olduğunu belirterek, "Bu yazı Mezopotamya'ya kadar uzanan bir ticaret yazısı. Yazıt, o dönemi anlatıyor ve o döneme ışık tutuyor. Niğde'de altın ve gümüş madeni çıkarıldığını ve bunun Kilikya'ya, oradan Suriye ve Mezopotamya'ya kadar ulaştığını bu yazıta bakarak anlıyoruz. Kayadan söküp getiremeyeceğimiz için replikasını yaptırdık." diye konuştu.

Programa Belediye Başkanı Emrah Özdemir, AK Parti Niğde milletvekilleri Yavuz Ergun ve Selim Gültekin ile davetliler katıldı.

1973 yılında arkeolog Mustafa Kalaç tarafından çevrilen yazıtta, o dönem Kral Warpalavas'ın prens Tarhunzas'a, kendisini memnun etmesinden dolayı Bolkar Dağları'nın denetimini verdiği, bereket getirmesini istediği ve dağın bereket getirdiği ifade ediliyor.

O döneme ait maden ruhsatı kabul edilen ve kayaya kazınan 108 santimetre yüksekliğinde ve 186 santimetre genişliğindeki yazıt, mulaj tekniğiyle kopyalanarak mermer üzerine işlendi. Bir eserin bal mumu, alçı ve benzeri malzemelerle kalıbını çıkarmak için yapılan işlemlerin bütünü mulaj olarak tanımlanıyor.

Kral Warpalavas'ın prense hızlı ve sağlıklı katırlar verdiği, prens Tarhunzas'ın ise dağın iyilikler getirmesi dileğiyle her yıl kurban adadığı bilgisinin yer aldığı yazıtta, "Kim bu yazıtı kazır, siler ve parçalarsa fırtına tanrısı Teşup onu kovalasın, tanrılar onu yakalasın ve yine tanrılar onu yok etsin" ifadesi bulunuyor.