Karaman Organize Sanayi Bölgesi’nde yeni yönetimin teşekkül etmesinin ardından yapılan Makro Ekonomik Göstergeler ve Stratejiler başlıklı ilk konferans ilgiyle izlendi.

Karaman OSB Başkanı Kemal Boynukalın benzer çalışmaların yapılmaya devam edeceğini belirtti.
Prof. Dr. Mehmet Alagöz sanayicilere; 2002 yılından buyana Türkiye ekonomisinin değişim seyrini resmi rakamlarla anlattı. 

Global iktisadi durumun Türkiye ekonomisindeki karşılığı ve Karaman'ın durumdan nasıl etkilendiğini makro ekonomik göstergelerle izah eden Alagöz iki buçuk saat süren konuşmasının sonunda Karamanlı sanayicilerin ekonomik anlamda geleceğe nasıl bakması gerektiği hakkında bilgiler verdi.

Karaman OSB’sinde özellikle dikkat edilmesi gereken konulara değinen Alagöz şu maddelere dikkat çekti;

1. Firma bazında veya OSB önderliğinde, Karaman’ımızın ihracatçı firmaları için «Yeni Pazar» araştırmaları yapmak zorundayız. Bunun için Mevlana Kalkınma Ajansı, Valilik ve Bakanlıkların gerekli teknik ve mali desteği sağlamaları konusunda ikna edilmeli. Böylece;
-Yeni pazarlar bulunmalı.
-Varolan pazarı ve Pazar payını korumak; teknik ve finansman kabiliyeti artırmak
-Pazarın derinleştirilmesine yönelik stratejiler belirlemek.

2. Üretim için gerekli olan girdileri/hammaddeleri güven altına almak. Ulusal ve uluslararası piyasalarda belirsizlikler var ise, Pazar ve ürün satış fiyatı kadar üretime devam etmeyi sağlayacak hammaddelerin güvence altına alınması gerekmektedir. 
-Hammadde Pazar çeşitliliğini artırmak.
-Hammaddenin olduğu bölgede veya ülkede ortaklıklar yapılabilir.
-Firma dikey büyüme stratejisine giderek, hammaddenin kendisi tarafından üretilmesi için planlama yapılmalıdır.

3. Döviz kurundaki beklenmeyen değişimlerden firmalarımız güvene alınmalı. Firmalarda döviz oynaklığının olumsuz ekonomik, işlem ve muhasebe etkilerinden korunmalıdır. Ekonomik etki, kısa vadede satış fiyatları ile faktör maliyetleri arasında ilişki doğru kurulmalı. Orta vadede nakit giriş-çıkış tablosu planlanmalıdır. Uzun vadede ise, herşeyin değişebileceği için yapılandırma için gerekli zaman bulunmaktadır. Döviz oynaklığının olumsuz ekonomik  etkisinden kurtulabilmek için; doğru piyasa, doğru ürün veya yeni ürün, doğru fiyatlandırma   stratejisi yapılmalı. Bu yüzden piyasalardaki stratejiler yeniden gözden geçirilmeli.
İşlem etkisi; firmanın döviz cinsinden alacak ve borçları üzerindeki etkisidir.  Döviz kurunun yükseldiği dönemlerde uzun pozisyonda kalmak firmaya kazanç sağlayacaktır. Döviz cinsinden alacağı her zaman döviz cinsinden borcundan fazla olmalıdır. Bu dönemlerde uygulanabilecek bazı stratejiler şöyle olmalıdır.

- Riski kaydırmak. Firmalar ihracatlarını güçlü para ile, ithalatını veya döviz borcunu zayıf parayla yapabilir.
-Yaka Stratejisi. Ticaret esnasında döviz kuru alt ve üst limit belirleyerek, oynaklık döneminde bu sınırlar içerisinde işlem yapmak.
-Riski paylaşmak. Ticaret ortağınız ile oynaklık sonucu ortaya çıkan riskin ortak paylaşılması.
Muhasebe etkisi; genellikle dövizle yapılan yatırımlarda oluşan risktir.  Döviz kurunun hangi dönemdeki kur üzerinden çevrilmesi gerektiği ile ilgilidir.

4. Yeni yatırımlar için, döviz oynaklığı ve faiz oranı yüksekliği nedeniyle; satış sorunu yaşanmayacak veya alım garantili yatırımlar üzerinde yoğunlaşmalıdır. Örneğin enerji sektörü. 

5. Firma içerisinde verimlilik ve etkinliği artıracak denetimler ve organizasyon yapısındaki eksiklikler revize edilmelidir.

6. Stok bulundurma maliyetleri minimize edilmelidir. Böylece firmanın likit özelliği yükseltilmelidir.

7. Üretim bölgesinde bir Endüstriyel İklim oluşmuşsa bunun pozitif dışsallığından en üst düzeyde faydalanılmalıdır. Örneğin bisküvi ve çikolata sektörü için  tedarikçileri OSB içerisinde toplayacak cazibliği oluşturmak. Bisküvi ve çikolata müzesi oluşturmak. Üniversite birimlerinin bu sektörü  desteleyecek şekilde faaliyetlerini belirlenmesinin zemini sağlamak(özellikle firmaların ihtiyacı olan nitelikli elemanın yetiştirilmesi ve teknolojilerin temini)

8. Karaman için; Mermer Organize Sanayi Bölgesi, Lojistik Merkezi, Enerji Sektörü,

9. Karaman, ülke ekonomisine(GSYH’ya) daha fazla katkı yaparken kamu harcamalarının %1’ini bile alamamaktadır. Bu durum Karaman’ın, sahip olduğu zenginlikleri (siyaset ve bürokraside)  Ankara’da yeterince aktif hale getiremediğini göstermektedir. OSB veya KTSO yerelde ve merkezde birlikte hareketin merkezi olmalıdır.

10. Karaman’daki bireyler ve kurumlar arasındaki güven ortamının tekrar kazanılması gerekmektedir. Bunun için Karaman’ın kanaat önderlerinin bir an önce harekete geçmesi lazım. Böylece İl’deki birlik beraberliğin oluşmasına zemin hazırlanmış olacaktır.