Etkili İletişimde Beden Dili

Hüseyin Kaplan

Beden dili; vücut duruşu, jestler, mimikler, yüz ifadeleri ve göz hareketlerinden oluşan zihinsel ve fiziksel faaliyetlerle desteklenen ‘’ sözel olmayan iletişim’’ şeklidir.

Yapılan araştırmalarda iletişimde mesajın ulaşma kanallarına oran olarak bakıldığında şu sonuçlar ortaya çıkmaktadır: ‘’ İnsanların yüz yüze kurdukları ilişkilerde kelimeler %10, ses tonu %30, beden dili %60 önem taşımaktadır.’’

Sözlü iletişimi daha etkili hale getirmek için iletişime bedenimizi de katmamız gerekmektedir. İletişime bedenimizi de kattığımız zaman daha etkili iletişim kurabilmekteyiz. Duygularımız beden dilini etkiler. Beden dilimiz de duygularımızı etkiler. Beden dili kullanılmadan duygu aktarımı mümkün olmamaktadır. Bedenimiz olaylara ve durumlara karşı çok fazla kendiliğinden tepki verir. Bu nedenle beden dilini gizlemek çoğu zaman mümkün değildir.

Bedenimizin her hangi bir duruş şeklinin insanda farklı anlam ve etkileri vardır. Bir örnek vermek gerekirse kollarını kavuşturmuş bir insan savunmaya geçmiş ya da kollarını koyacak bir yer bulamamış da olabilir. Bu durumda beden dilini iyi analiz etmek gerekir. Eğer bir kişiyi ikna etmek istiyorsanız ve ikna edeceğiniz kişinin kolları birbirine kavuşmuş şekildeyse, konuşmaya başlamadan önce o kişinin kollarını birbirinden ayırmanın yollarını aramalısınız. Aksi takdirde o kişiyi ikna etmeniz oldukça güç olacaktır. 

Beden dili ile ilgili başka bir örnek verecek olursak: sözel olarak kızgın değilim derken kaşlarını çatmış birini gördüğümüzde söylediğinden çok bedeninin verdiği mesajı dikkate alırız. Ya da bir arkadaşımız bize yalan söylemiyorum derken gözlerini kaçırıyorsa yine beden dilinin verdiği mesaj daha inandırıcıdır. Ancak buradan sadece beden diline bakarak iletişim kurulacağı anlaşılacağı yanılgısına da düşmemek gerekir. Beden dili önemli ayrıntıları içerir ve bize fikir verir. Bu karşımızdakinin ne iletmek istediğini % 100 anlamamızı sağlar anlamına gelmediğini de belirtmek gerekir. 

Beden dili cinsiyetler, kültürler ve toplumlar arasında farklılıklar gösterebilir. Ülkemizde ‘hayır’ ı beden dili ile göstermek kaşlarımızı yukarı kaldırıp, başımızı geriye doğru atmak iken çoğu Avrupa toplumunda başı iki yana sallamaktır. Fakat bunun yanında başı iki yana sallamak Arnavutluk’ta yaşayan insanlarda evet anlamına gelmektedir.

Beden dili neden önemlidir?

•    Öncelikle sözlü iletişim halinde iken beden dilinin ilettikleri anlaşılırsa iletişim bütünlük kazanır. Karşımızdakini yanlış anlama ve yorumlama ihtimalimiz düşer.
•    İletişimde doğru anlamak ve yorumlamak kişiler arası iletişim engellerini ortadan kaldırmış olur ve sağlıklı ilişkiler kurulmasına iyi bir zemin hazırlar.
•    Kişiler arası ilişkilerde birbirlerini daha iyi anlayan insanlar kendini daha az savunur, öfke birikimleri azalır ve daha iyi ilişkilerin kurulmasının zeminiyle mutlu olma olasılıkları artar.
•    Sözlü iletişime destek ünitesi olan beden dili ile konuşan kişinin niyeti daha iyi tahlil edilir.
•    Beden diline eşlik eden aksesuarlar vardır. Bunlar; kıyafetimiz, aksesuarlarımız, takılar, kullanılan arabanın markası, ofis masamız vb. tüm bunlar beden dilimize eşlik ederek daha fazlası olan kişisel imajımıza hizmet eder.
•    Bu kişisel imajlarımızla ve beden dilimizle karşımızdaki insanlarda bir etki yaratırız. Bu olumlu da olabilir olumsuz da…
•    Kişisel gelişimin ve iletişimin en önemli ayaklarından bir tanesi; beden dilini iyi kullanabilme becerisidir. Özellikle politikada, iş görüşmelerinde, sosyal ve duygusal hayatımızda beden dili ile iletilenler oldukça öne çıkar.
•    Beden dilini iyi kullanan kişilerin ikna etme olasılığı daha yüksektir.
•    Birçok insan kendine güvenli duruşu olan ve kendini iyi ifade eden insanları daha etkileyici bulur. Bu kişilere karşı inanma, ikna olma eğilimleri yükselir. Bu kişilerde beden dilini sözlü iletişimle birlikte doğru kullanan kişilerdir.
•    Gerek çift ilişkimizde gerek çevremizle olan ilişkimizdeki iletişimde, ne söylediğimiz kadar bedenimizin karşımızdakine ne ilettiği de önem taşır.

Beden dilinin önemi bir cümleyle özetlememiz gerekirse:

“Yaşlandıkça insanların söylediklerine daha az önem veriyorum, sadece yaptıklarını izliyorum.”
Andrew Carnegie
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıklı iletişimler dilerim.
Saygılarımla…