Merhamet

Halis KARADUMAN

Merhamet, ne sıcak kelime insanın içini ısıtıyor. Sanki insan merhamet ile yoğrulmuş, Müslüman'ı sıksan herhalde merhamet akacak.    

Çünkü Müslüman;

Dostuna güler yüzle bakar.

Ona gelecek sıkıntıya set olur, siper olur.

Kendisinde olanı kardeşiyle paylaşır.

Ensarın muhacire şefkatini çok iyi bilir.

Verdiği zaman rızkının genişleyip derya olacağının farkındandır.

Kardeşine kin tutmaz, sırtını dönmez, çekiştirmez.

Sırdaşının gizli hallerini açık etmez, kardeşine zulmetmez.

İyiliğin cennet kapısı olduğunu ve kendisini Allah’a ve Resulüne yakınlaştıracağını unutmaz.

 

Müslüman;

Rabbinin merhametinin büyük olduğunu bilir. Kalbinden geçireceği bir iyiliği yerine getirmese bile sevap kazanacağının farkındadır.

Allah’ın merhametli kullarına merhamet edeceğini bilir.

Merhametin yüzde birinin kendisine verildiğini, bunu yerinde kullanır ihmal etmezse hesapsız merhamete mazhar olacağını aklından çıkarmaz.

Mümin;

O güzel Resulünün merhamet abidesi olduğunu bilir. Her şartta Onu kendisine rehber edinir. O ki, diri diri toprağa gömülen kız çocuklarının ayaklarının altında cennet olduğunu müjdelemiş, yetimin babası olmuş, yavrucuklar kendi babalarına dahi yüzüne çevirerek, Onun müşfik kollarına koşmuşlardır. İşte mümin, kurtarıcısının efendiler efendisi mümtaz şahsiyet olduğunun bahtiyarlığına nail olmuştur.  

O Peygamber ki; kendisini vatanından sürenleri, çocuklara taşlatanları, canına kastedenleri, her türlü desiseyi ve kötülüğü tertip edenleri affetmiş, büyüklük göstermiş.

Neden;

Çünkü O, âlemlere rahmet olarak gönderilmiş,   

Çünkü O, biliyor ki onlar bilmiyorlar, bilseler-tanısalar yapmazlar.

Sen böyle bir şahsiyetin ümmetisin unutma.

Ne mutlu sana. Sen de bağışla, zulmetme…

Merhameti sakın bırakma. Her an ve her işte merhameti unutma. Bağışla ki bağışlanasın. Bağışlarsan insan olursun, belki hakiki sultan olursun. İnsanlardan Allah’a(cc) en uzak olanı katı yürekli olanlarıdır. Sen âlemlere rahmet olarak gönderilen bir Resulün(sav) ümmetisin. O, düşmanın mübarek dişlerini kırdığı zaman bile yalvarmış ve onların hidayetlerini istemiştir. Unutma… Ama merhamette ölçünün, vatan ve milletin selameti olduğunu da aklından çıkarma...

Merhametin yüzde doksan dokuzunu kendisinde bulunduran Yüce Mevla’m, kendisine hakiki kul olmamızı nasip eylesin…

O Allah ki, kullarına rehber olsun diye peygamberler göndermiş ve her birini ayrı ayrı imtihanlara dûçar kılmış, neden; çünkü, kulları ollardan ibret alsınlar, zorluklara göğüs gersinler, sabredip dua etsinler, isyan etmesinler Hz. Yakup’tan, Hz. Eyüp’ten, Hz. Yunus’tan, Hz. İbrahim peygamberlerinden ibret alsınlar ve cenneti kazansınlar.… Sen de Onların yolundaysan hiçbir sıkıntıdan endişe etme. Merhametinin gazabından üstün geldiğini bildiren Yaradan’dan ümit kesme. Ona kul ol…

Ne mutlu o mümin kullar kervanına dâhil olanlara.

Ben Muhammedi'yim, ben Müslüman'ım diyenlere.

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamberi baş tacı edenlere…

 

Biz, yalnızca insanlara değil, canlı cansız her türlü varlığa sonsuz merhamet eden bir Allah’a ve Resulüne tabi olmuşuz. O Allah ki sayısız varlığı esirgiyor, koruyor, besliyor. Kâinat sofrasında her varlığı gözetiyor.  

Şu âleme dön bir bak. Bir noksanlık, düzensizlik görebilir misin? Bu düzenin senin için yaratıldığını unutma. Sana bu güzelliği bahşedene sakın kusur etme…