Antalya'da iki yıl önce teşhisi konulan Akut Miyeloid Lösemi'yi (AML) uygulanan tedavinin yanı sıra gösterdiği azim ve kararlılıkla yenen Hilal Demir, sağlıklı şekilde hayallerini gerçekleştirecek olmanın mutluluğunu yaşıyor.

Hüseyin Ak Ortaokulu'nda eğitim görürken iki yıl önce sağlık raporu almak için gittiği hastanede kan değerleri düşük çıkan 15 yaşındaki Hilal Demir'e, Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde lösemi tanısı konuldu.

Okuluna geçici olarak uzaktan devam eden Demir'in, vakit kaybedilmeden tedavisine başlandı.

Mezuniyette cübbesi giyme hayali kurarken, kemoterapi ve ışın tedavisine alan Demir, saçları dökülünce çok üzüldü.

Bu süreçte hayata hep pozitif bakmayı başaran Demir'i arkadaşları da hiç yalnız bırakmadı.

Okuldaki mezuniyet törenine kemoterapi tedavisi aldığı için katılamayan Demir'e, arkadaşları cübbe sürprizi yaptı.

Hastane bahçesinde mezuniyet cübbesi giyen Demir, mutluluktan gözyaşlarına hakim olamadı.

Ağrı ve halsizliğine rağmen derslerine önem veren Demir, kemoterapi tedavisinin hemen ardından iki yıl önce girdiği Liselere Giriş Sınavı (LGS) sonucunda Atatürk Anadolu Lisesine yerleşti.

Hastanede geçirdiği zorlu tedavi sürecine rağmen uçak mühendisliği hayalinden hiç vazgeçmeyen Demir, uygulanan tedaviyle hastalığı yendi.

 "Kanser değil, ben güçlüyüm"

Düzenli kontrolleri devam eden Demir, AA muhabirine, lösemi olduğunu öğrenince gayreti ve çabasıyla hayattan hiçbir zaman kopmadığını söyledi.

Başarılı bir öğrenci olduğunu, bu süreçte saçlarının dökülmesinden çok etkilendiğini aktaran Demir, şunları kaydetti:

"Hemen kendimi toparladım. 'Hayatın sonu değil, yine çıkacak' diyerek kendimi motive ettim. Doktorlarım gibi arkadaşlarım da çok destek oldu. Hep hayallerimin peşinden koştum. Mezuniyet töreni için aldığım elbiseyi giyemedim. Ama arkadaşlarım törene katılamasam da beni mutlu etmesini bildi. Bundan sonraki mezuniyet cübbelerini sağlıklı şekilde tören alanında giyeceğimi hayal ediyorum. Kanser değil, ben güçlüyüm. Bir gün hastalıkla ilgili kontrollerim de tamamen bitecek. Ben de rahatça hayallerime kavuşacağım."

 "İçim kan ağlarken kızımı güldürmeye çalıştım"

Anne Fazilet Demir de lösemiyi duyunca çok şaşırdıklarını ancak başarılı tedaviyle kızının hastalığı yendiğini söyledi.

Çok zor süreçlerden geçtiklerini vurgulayan Demir, "İçim kan ağlarken kızımı hep güldürmeye çalıştım, moral çok önemli." dedi.

Baba Erhan Demir ise ilk öğrendiğinde tedavisinin olmadığını sandığını fakat araştırınca hemen hastaneye başvurduklarını ifade etti.

Hastalığın tekrarlamaması için düzenli kontrollerin devam ettiğini anlatan Demir, "İki yıldır süren tedavi sonunda çok şükür hastalığı yendi. Tek başına başarılacak bir hastalık değil, herkesin desteği gerekiyor." diye konuştu.

 "Kemoterapiyle tedavi ettik"

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alphan Küpesiz, AML lösemi grubunun ağır geçen bir tip olduğunu dile getirdi.

Hilal'i kemoterapiyle tedavi ettiklerine değinen Küpesiz, "Lösemili hücreleri tamamen yok edip, sağlıklı hücrelerin vücutta tutunmasını sağladık. Mezuniyetine gitmeyi çok istedi ama gönderemedik tedavisi olduğu için. Arkadaşları bu süreçte paylaşımlar yaparak hep destek oldu." ifadesini kullandı.