Halis KARADUMAN

Halis KARADUMAN

Kanaat Şükür Sabır…

Kanaat, Allah’ın verdiklerine yetinmek, hırs ve tamahtan uzak durmaktır. Mümin tevekkül ehlidir. Ancak, bütün maddi ve manevi sebeplere sarılacak, çalışacak, uğraşacak, yorulacak sonucunu Rabbine bırakacaktır. Artık Rabbinden gelene de şükredecektir. Çünkü hayırlısı budur. Allah kullarını ananın çocuğunu sevip koruduğundan daha fazla muhafaza eder.

Sabahleyin yuvasından aç olarak ayrılan, akşam yuvaya tok olarak gönderilen kuşları nasıl koruyup doyuruyorsa, Allah, kendine bağlanan kullarını öyle gözetir ve korur. Yeter ki insan, Ona layık kullar olabilsin. Allah’ın verdiğine razı olmayıp, isyan etmek, haram yollara savrulmak hakiki kullara yakışmaz.

Rabbimizin verdiği nimetleri saymakla bitiremeyiz. Bunların başında; sağlık, mallar ve evlatlar vermiş. Ayrıca bütün mahlûkatı ve nebatatı insanoğlunun emrine tahsis eylemiş. Acaba bizler, bu nimetlerin kıymetini biliyor, hakkını eda edebiliyor muyuz!.. Sanki biraz sıkıntılı…. Ahirette Allah’ın bizleri unutmaması için, bizler burada mutlaka fırsat eldeyken, bu ikramların mesuliyetini yerine getirmeliyiz.

Şurası muhakkak ki, ne kadar çok şükretsek, herhalde nimetler de o kadar çok artacak ve bereketlenecek. Sonucunda da insan, dünyada huzur, ahirette muhabbetle karşılanacak inşallah.

Bir de şu durum Müslümanı karamsarlığa, isyana götürmemelidir. Allah ve Peygamberden habersiz çok insanın nimet içinde yüzmesine gıpta ve haset etmemelidir. Allah Rahimdir. Mevla’nın nimetleri kahrından mı, aşkından mı verdiğini bilemeyiz. Bizlere düşen verdiğinde şükretmek, verilmediğinden sabretmektir. Say’e sarılıp, hikmete ram olmaktır. Ashaptan Ebu Salebe’yi unutmamalıyız. Çünkü insanoğlu, sonunda, servetin kendisine neler getireceğini bilemez. Keşke hiçbir şeyim olmayaydı da bunlar başıma gelmeseydi diyen insanlar tanırız. Bu durumun ahirette de nasıl karşılık bulacağını bilemeyiz.

Gerçi, Allah’ın insanın şükretmesine de ihtiyacı yoktur. Ancak şükür insanın Allah katında değerini artırır, nimetlerin artmasına vesile olur. 

Hani anlatırlar ya, adama bu kadar serveti nasıl elde ettin demişler. O da Allah ile yarışa girdim, O verdi, ben dağıttım. O verdi ben dağıttım… Sonunda Allah kazandı demiş… Kim tarlaya buğday saçmış da mislince karşılı alamamış…

İnsan her haliyle Rabbine şükretmelidir. Bu mal ile olacağı gibi verdiği, sağlığın, huzurun, afiyetin de şükrü vardır. Efendimizin hayatı bizler için en güzel örneklerle doludur.  İki cihan güneşi, günahsız olan affedilen bir Kul olmasına rağmen sürekli ibadete devam etmiş, sorulduğunda, ‘Ben Rabbine şükreden bir kul olmayayım mı’ buyurmuştur. Ya Ömer ‘bırak dünya onların olsun ahiret bize yeter’ dememiş midir. İnanana bu misal yeter de artar bile…

Dostlar, şeytan pusuya yatıp, insanları yoldan çıkarmak için fırsat kolluyor. İnsana düşen, çalışan uğraşan, sonucuna da razı olan şükür ve tevekkül ehli bir kul olmaktır.

Peygamber Efendimiz; ‘Kulun işi ne güzeldir, üzüntüsünde sabreder, sevincinde şükreder, sonucunda bunlar kendisi için birer hayır olur’ buyurmuştur.

Rabbim, Peygamber duasına nail olan kullardan eylesin.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

Karaman Habercisi olarak Karaman, Konya, Aksaray, Niğde gibi bölge illerinden haberler yayınlıyoruz. UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Karaman Haber | Konya Haber| Aksaray Haber| Niğde Haber